31.10.09

Al Bi De Burdan Yak!

Geri döneceklerini aslında hep yanında olup boş bir anını gözlediklerini anlamalıydı ixir..hem uzun zaman olmamışmıydı?Ziyaret vakti çoktan gelmişti.
Anlamıyorum!!Pes etmiş olamama rağmen,hala benimle uğraşmalarını anlamıyorum!!
On yıl sonraki halini görebiliyordu ixir..on yıl önceki haline,merhametli bir anne gibi acıyan,on yıl sonraki hali..bütün bunların zamanın külahında diplerde kaldıkça,ezilip kaybolacağını bilmesine rağmen,'şu an'a hükmedemiyordu işte..
Duygularım kabuk bağlamışsa neden hala canım yanıyor?Acı'da bir duygu değil mi?!
İlk adımların ne kadar tehlikeli olduğundan da haberi vardı.Başlamalıydı artık!
Korkmamalı,beklememeli,adım atmak bir yana koşmalıydı artık..!
Gerçekle  yanılsamayı ayırt etmek çoğu zaman hatta her zaman zor gelirken;bu hayaller de nereden çıktı şimdi?
Değersizim!Kendimi böyle hissettiğim için değil,hemen tipik kuruntular gibi düşünme..Değersiz olduğun için değersizim!Hissettiğimden değil,hissettirildiği için!..
Hep bu olmuyor uydu zaten?Süregelen bir hayata tutunma çabası.Oysa bu ağacın dalları bile yok!
Sesler!!!!Beni delirtiyor!!!
Oyun gibi..Bir başı var,ama sonu kayıp.Bir sonun peşine mi çekilyorsun ixir..?Belki de itiliyorsun,kim bilir?..
Dünlerin yakamı bırakmasını,seslerin susmasını umud ediyorum.Artık oyunların bitmesini belkiyorum..
On sene sonraya gitmeye bile gerek yok!Bir ay sonraki halin bile sana acıyabilir.!!Acizsin..Lanet olası düşüncelere beynini açmaktan başka yaptığın bir şey yok mesela..Aynı çukurlara düşüp aynı gözyaşlarını döküyorsun..Bu sadece uzanıp alabileceğin bir oyun mu sanıyorsun?
Tutup kopartacaksın!!
Yine mi başa döndük ne?...


29.10.09

Nane Limon..

Sevmiyorum nane limonu..
Hasta ilan ediyor insanı yok yere..
Hem ben hasta değilim ki!
Değilim tabi,grip filan olmadım..!

28.10.09

Zar Adam ve Zar Terapisi


"Dr. Rhinehart bir zamanlar kendini,vızıldayarak etrafındaki çiçeklere konup kalkan,mutlu bir şekilde uçup duran iri ve renkli bir arı olarak hayal etti.Artık Dr. Rhinehart olduğuna inanmıyordu.Ama bir gün,birden uyandı ve kendini eski Luke Rhinehart olarak yatakta,Lil adındaki güzel kadının yanında yatarken buldu.Fakat o rüyasında bir arı rolü oynayan Dr. Rhinehart mıydı,yoksa Dr. Rhinehart olduğunu düşünen bir arımıydı,bunu bilemiyordu.Ne olduğunu bilmiyordu ama başında bir vızıltı vardı.Birkaç dakika düşündükten sonra omuzlarını silkti ve kendi kendine,"Ben belki de rüyasında Dr. Rhinehart olduğunu gören bir arı olduğunu hayal eden,Hubert Humphrey'yim."dedi.
Bir süre daha düşündü,ve sonra yatağın diğer tarafına kayarak karısına sarıldı.
Gözlerini kapamadan önce kendi kendine,"Her şeye rağmen,kendimi Dr. Rhinehart olarak gördüğüm şu rüyada bir arının yanında değil de,bir kadının yanında yattığım için mutluyum"diye mırıldandı.
...
Zar Adam çok konuşulan bir kitaptı.Hani bir aralar ‘olasılıksız’da olduğu gibi..İki kitap da aynı yankıyı bulduğu için çoğu kişi ‘Zar adam mı,Olasılıksız mı?’diye soruyor..Oysa bir anyada biri konyada..(mış)
Bu kadar konuşulması, bi de Olasılıksız gibi he!diye yorumların yapılması kitabı okumaya başlamama neden oldu ki 5 günde bitirdim de..
Etkilenmedim desem yalan olur.Zar Adam;Dr.Luke Rhinehart’ın tesadüfen! keyfettiği zarlar ve zarlı yaşam aslında çok ilgi uyandırıcı..
Mesela bir zarlı deney yapacak olursak;
1 ve 6 gelirse;bu yazıyı yazacağım.
2 ve 5 gelirse,Zar Adamın Peşinde’yi okumaya başlayacağım.
3 ve 4 gelirse;Mr.Brooks’u izleyeceğim.
Diyerek zarlara istediğim seçenekleri verip,kararı şansa bırakıyorum.
Tabi çok çeşitli kombinasyonlar verilerek iş iyice büyüyor..Nereye kadar?Zar dini oluşana kadar!..
Dr. Rhinehart zarlara itaat ederek,çeşitli rollere bürünüyor ve ortaya ‘Zar Adam’gibi sürükleyici bir roman çıkıyor..
Kitaptaki müthiş sözlerin bazılarını da paylaşayım.(şimdi tek tek sayfa çeviremeyeceğim için ancak aklımda kalanları yazıyorum)
*Bu adam Roma yanarken keman çalan bir Neron.
*Sen bana soğuk algınlığı için geldin oysa kanserden ölmek üzereydin.
*Bir Amerikalı olarak öldürmek içime işlemişti.(!)

İşte böyle..Kitaplar hakkında yorum yapmayı,anlatmayı severim ama yazmak bana göre değil..
Neden mi yazıyorum?
Çünkü zar 6 geldi..

 

25.10.09




Yazmak gelir içinden ama yazamazsın..

24.10.09

Önsezi

Gör Hadi İ.x.İ.r 
Gör !
Bir Kere De
Kafanı Çarpmadan Duvarı 
Gör !!


23.10.09

Kimsin sen????

Onuncu Köyün Adamı'nın pasladığı mimi gole çevirerek blogger'ı 1-0 öne geçiriyorum...Hani nerde taraftar??

Evet kabul ediyorum ki kötü bir başlangıç,ama ne yapalım artık giriş kısmı bulamıyorum:)

Bu güzel mimi bize gönderdiği için teşekkürlerimizi Onuncu Köyün Adamı'na iletiyor ve başlıyoruuuuz..

Konu;size birşeyleri hatırlatan ve sevdiğiniz kokular??

*Yağmur sonrası havanın kokusu;
Kim sevmez ki,oh mis.
*Benzin ve aseton kokusu;
Bilmiyorum neden ama tiner bile hosuma gidiyo:Dbu yüzden resim yaparken tiner kullanamıyorum,annem eve sokmuyo..
*Ezogelin çorbasının kokusu;
Kendisi en sevdiğim çorbadır..
*Mum kokusu;
Mumu sevmiyorum ama kokusu hosuma gitmiyo değil hani..
*Çay kokusu;
Semaverde yapılan çay gibisi yoktur benim için..Kokusu da başkadır:)
*Son olarak da ilginçtir ama hastane kokusunu da seviyorum..
Neden bilinmiyor..

Aklıma gelenler bu kadar,umarım hakkını vermişimdir:)
Mimi şutlamaya geldi sıra..

Plesenta yazsın isterim,değişiklik olur hem onun için:)
Lasombra yazsın;Çok güzel yazıyor çünkü:D
Esperanza;en son benim pasladığım mimi yazmış zaten,görürse eğer yine yazsın,bi sesini duyalım:)
Vecihi;Sırf gıcıklık olsun,sevmedi mim olayını diye yazsın istiyorum:D
'Sen de yaz yaz yaz bi kenara..' diye bi şarkı geldi şimdi aklıma onu da armağan edip,susayım,çok konuştum bugün..

22.10.09

Ünlem

Serzeniş Meraklısı yok artık..
Üzgün
Kırgın
Mutsuzum!
dön. 

21.10.09

Mimperest..

Onunucu Köyün Adamı bana mim göndermiş...Teşekkürlerimi sunup cevaplamaya başlıyorum..

En sevdiğin şehirler hangileri?
*İstanbul.. buruk bir havası var,seviyorum.
*İzmir..hüzün şehri benim için,seviyorum..


Favori filmin hangisi?
*Tek bir film olamaz elbette..Kategori olarak değişir..
*Yine de büyük bir genelleme yapacak olursak; The Godfather derim..


En çok hangi renk giyinirsin?
*Siyah ve kırmızı..

Özlediğin?
*Uyku... Çok özledim rahat ve huzurlu bir uyku çekmeyi..

Beklediğin?
*Beklemek kötü,beklemek zor..Yine de huzur'u bekliyorum diyebilirim.

Bu güzel mimi;
BiGaripWomen'a
Dalgaları Aşmak'a
Gereksiz Adam'a
Ve Vecihi'ye paslıyorum..

sevgiler,saygılar efem..

18.10.09

İyi gün insancıkları..

Can dostu
Yol arkadaşı
Dert ortağı
...
Herkeste bi yakın olma,bi babalık yapma istediği var..
Biliyor musunuz
Hepiniz evlat katilisiniz!! 

17.10.09

Dönsem,kabul eder misin?

Tiyatro hayatın yansıması değildir.Ancak hayat tiyatronun kötü bir yansıması olabilir.

Özledim. 

16.10.09

{Mim}

Elizaphelia tarafından gelen mimi cevaplıyoruzzz.

1. En sevdiğiniz 3 çiçek ismi :
Fesleğen
Kaktüs
Begonya.


2. Gerçekleşmesini istediğiniz 3 hayaliniz :
3 tane yok ya..
Bi tek iyileşmek istiyorum bu kadar.

3. En sevdiğiniz ve sevmediğiniz 3 huyunuz :
Sevmediğim,
-Çok çabuk sinirlenirim.
-Aşırı soğukkanlıyım.
-Dikkatsizim.

Sevdiğim,
-hırs yapmam.Bana göre hırs kötüdür.burdan doğru orantı yaparsak,bu da iyi bir özellik oluyor.
-Çabuk etkilerim.bi insanla bi saat konuşmayayım hemen düşüncemi empoze ederim(kötü mü ki bu:/)
-Yalan söyle(ye)mem.

4. Gıcık olduğunuz 3 hareket :
Yanlış anlaşılmak.
Israr.
Taklit edilmek.

5. Bu benim bugüne kadar olan en kara günümdü. Dünya başıma yıkıldı ve bir daha ayağa kalkamam diye düşündüğünüz olay;
Babamı kaybetmek.

Mimi;Esperanza,dbp ve Evolet'e şutluyorum.

saygılar,sevgiler..

15.10.09

Aslında Mutluluk..

Bizler mutlu olmak için çırpındık.
Sen de ben de en fazla bu duyguya önem verdik.
Sırf onun için savaştık,sırf onun için kazandık ve sırf onun için kaybettik.
Oysa mutluluk bir yanılsamaydı.Hiçbirimiz ulaşamadık,sahip olamadık.
Hep hayallerimizde kaldı,mutluymuş gibi hissettik ama asla mutlu olamadık.
Özünde hepimiz mutsuzduk.
Mutluluk;her parçası dünlerde kalmış bir hikayeydi.
Bir türlü tamamlanamadı,toparlanamadı.Hiçbir kalem onu gerçek kılamadı.
Okuyamadık,anlayamadık sırf bu yüzden.
Denedik.
Kurduğumuz labirentlerde denekleri dolaştırmak ve bunlardan sonuç elde etmek zor işti.
Deneyler zaten hep böyleydi.Hayat da böyleydi.
*Asla sahnelenmeyecek.Hep tekrarlanacak bu oyun.
Ve biz aslında hiç mutlu değiliz.
Özümüzü kaybettiğimiz için farkına bile varamadık.
Her defasında başa dönen bir kısır döngüde kayboluyor,bitiyoruz. 

12.10.09

Terapi

1 ay 1 gün.

Gittim de ne mi oldu?

Güzel oldu güzel..Kendimi aradım,buldum,döndüm.Öğrendim.Anlamam ve öğrenmem gereken,göz ardı ettiğim bir dünya olgu..Sanki biraz daha olgunlaştım.İnsan büyüdükçe değil,öğrendikçe olgunlaşıyor değil mi?:)

Ne kadar tanıdık geldim kendime bir bilsen..Hani aynaya bakınca birçok ben görürdüm ya aslında ne bariz ayırt edilebilir bir ben varmış.Bir köşeye sinmiş,korkmuş,kafası karışmış bir kedi yavrusu gibi olan ben nasıl da aslan kesiliverdim bir görsen..
Şöyle ki;birçok şey geldi geçti,ben kaldım.Ama kendime iyi bakmadım.Gücüm buna yetmedi.Hani öleceğini bilen bir hastanın son günlerini dolu dolu yaşaması gibi buruk yaşadım ne yaşadıysam..
Anladım dedim ya hani anladıklarım bir çok şeyi değiştirmedi yine.Hâla kabuslarla başa çıkmaya uğraşıyorum.Hâla uykusuzum.Hâla yavaş hareket ediyorum.Hâla merhametsiz,düzensiz ve anarsist.
Çok karaktersizim be!
Seni aldattım.Evet evet seni aldattım blog!Sen yokken içimi durduramadım.Yazmam gerekti.Ben de yazdım.Bir deftere döküldüm,şimdi okusan boğulursun.. O derece çok,o kadar yoğun...
Ömero;bir yorumunda demişti ki "Gitmek için gelir dertler.. ,, Ben de dert misali dönmek için gittim ve döndüm :)
Biriktiremedim yazacaklarımı.Tutamadım kendimi..
Çok tutarsız davrandım blog!Kendimi iyi edeyim derken çok huzur bozdum.Pişmanım.Keşke 'keşke' olmasa sözlüğümde ama var değil mi?.Gitmemek üzere var..
Dostlarım(çoğul ama tekil gibi düşün) olduğunu bilmezdim.Hâla bilmiyorum.Ama bana göre dost her 'insan' dan olur.Kalbi okyanus gibi büyük olan insanlar tüm insanlığa dosttur.
Hani seni hiç tanımaz ama düşünür,merak edip iyi olmanı bekler.Çok fazla tanımlayamayacağım örneklendireyim senin için.Mesela; beenmaya... Beenmaya; ne güzel insan!Herkesin hayaında bir beenmaya olmalı blog!ne şanslıyım ki benim var.
'Acı mı çekiyorsun,çek o zaman!' Bak bu da bir Ömero yorumu blog..Hepsi aklımda kalmış,yer etmiş belleğimde...
Çektim ben de acımı yaşadım doya doya..Ama keşke  bu kadar olsa sadece 1 ay sürse acı çekmek,pişmanlıklar..
Bu arada blog,ben artık bir milyon kalem yazarıyım.Ne güzel değil mi:)
Uzun lafın kısası;acısıyla tatlısıyla bir terapimi daha geride bıraktım.Faydalı seanslarım oldu..İyi ki gittim ama daha iyisi var; döndüm değil mi:)
1 ay 1 gün..
Özledin mi?
Ben özledim.