30.11.09

Sanırım..

Uykusuz bir gece daha geçirmek
Ölümüme sebep olabilir!

29.11.09

Kıssadan Hisse

Kurbağalar arasında bir yarış düzenleniyormuş...
Amaç, upuzun bir kulenin tepesine çıkmakmış...
Seyirci kurbağalar ve medya mensuplarından oluşan kurbağalar yarışmacıları seyretmek için toplanmışlar...
Yarış başlamış...
Seyirciler, kurbağalardan hiçbirinin kulenin en tepesine çıkacağına inanmıyormuş...
Ve hep yüksek sesle “vah vah, tüh tüh, hiçbirisi kulenin tepesine çıkamayacak” diyorlarmış...
Kurbağalar birer birer yarışı bırakmaya başlamışlar...
100… 70… 60… 30… 10.. 5… 1…
Sadece ama sadece bir tanesi inatla yarışmaya devam ediyormuş...
Seyirciler biraz şaşkın ama eskisi kadar emin “tüh tüh”lerine devam etmişler…
Kulenin tepesine çıkamayacak, vah yazık...
Sonunda, ısrarla yarışmayı bırakmayan kurbağa, kulenin tepesine çıkmış...
Kendinden emin şekilde aşağı inmiş
Diğer yarışmacılar, seyirciler, medya bu kurbağanın etrafına toplanmış...
Nasıl başardığını öğrenmek istemişler...
Sormuşlar...
Cevap yok...
Daha yüksek sesle sormuşlar “efendim günde kaç saat çalışarak hazırlandınız” yine cevap yok...
Ve anlamışlar ki, kulenin tepesine, en tepesine çıkan bu kurbağa sağırmış...
Çok hoş:) 
ps;Fatih Altay'a gelsin.:) 
  

24.11.09

22.11.09

Özlenen Şafak..

İster istemez kapatıyorum gözlerimi.Dış dünyam ve iç dünyam arasındaki kapılarımı açıyorum kapayarak göz kapaklarımı.Öyle ki çok az uyuyan bir insan olarak ben;belki uyuduğum saatten fazla gözüm kapalı olarak geçiriyorum saatlerimi..
Odam,sessizlik,ışıksız ortam..İki buçuk saat böyle kaldığımı bilirim.Sanırım vücudum bunu kabul etmeye,benimsemeye başladı.
Fark ettim ki gözlerimi kapattığımda çoğu zaman iç kargaşalarımı izliyorum.Kırgınlıklarımı ağlarken,kırdıklarımı kızarken,pişmanlıklarımı düşünceli hâlde buluyorum her gece.Onları izlemek bana keyif veriyor ama..
Hiçbir şekilde başka insan,başka bir hayat yok gözümde.
Sadece ben..kendimle başbaşa..Dört duvarı aynalarla çevrili bu mabedi parmaklarımla koruyorum..
Sessizlik içerisinde dinliyorum o müthiş kargaşayı..
...
Bu aralar gözlerim pişmanlıklara açılıp kapanıyor.Bilinçli pişmanlıklar..
Kendimi gözlerime hapsetmek istiyorum,göz kapaklarım açılmasın mesela dört beş gün.Sadece orada bir gün geçirmek nasıl olur düşüncesi bile heyecan katıyor bana.
İmkansız değil mi?Evet imkansız.İnsan en fazla ne kadar tahammül edebilir ki ben'cilliklerine.
Gözleriniz bir daha açılmaz,sonsuz huzura erersiniz belki böyle bir ihtimalde.
..
Ben hiç yalnız kalamıyorum biliyor musunuz?
İnsansız bir ortamda sesler duyuyorum.
Uykularım uyku değil.Kabuslarla yaşıyorum..
Ben gözlerimi kapattığımda bile bana ulaşmaya çalışan benler görüyorum.
Onlar da yalnız kalmak istiyor olmalı..
Biz burda hepimiz yalnızlığı istiyoruz.
Yalnızlığı bekliyor ve umud ediyoruz.Ben ve benler..
Hadi yalnızlık aç bize hüzünlü kollarını..
Sar sarmala ve kurtar bizi benimseyemediğimiz bensizliklerden..
17.09.09
03:57
-terapi günlerinden-

20.11.09

Azraille başbaşa..

Ölüyordum.
Artık herşey bitti,buraya kadarmış cümlesini ben de kurdum sonunda.
Beklenmedik bir anda..
**
İki gün önce sabah kalktığımda bir farklılık hissettim.Çok geçmeden de anladım ne olduğunu.
Nefes alamıyordum..
1 saniye,2 saniye..(ne olduğunu anlamaya çalışıyorum)
3 saniye..(ölüm düşüncesi)
aslında bir yanımda garip bir mutluluk olmadı değil.bitiyor hissi bir nevi güzeldi.
ama diğer yan?hatalarım,yanlışlarım,günahlarım,yaşadıklarım,yaşayacaklarım..
yine de ilki daha ağır basıyordu..
4 saniye..(refleks olarak kendimi pencereye atıyorum.. normale yaklaşıyoruz..
ve en sevdiğim mekan(!)da alıyorum soluğu..
Hastane.
kan tahlili,şunun iğnesi,bunun iğnesi..
baş dönmeleri,yankılar,ağrılar..
ölsem daha mı iyi olurdu diye düşünmedim değil..
yazacak halim bile yok aslında sırf aklımı meşgul etme isteğim bu.
dilerim bu hâli çabuk atlatırım.
bu sancılar bir an önce dinsin;tek isteğim bu.

16.11.09

Anlıyorsun Değil mi?

Her şey güzel.
Her şey yolunda.
..
Ne peki beni üzen?..
Bilmiyorum.
Bilmemek çok acı!..
İçinde olan bitenden habersiz yaşamak zor..
İki farklı dünya arasında gelip gitmek yorucu.
Bir tarafın mutluyken diğer tarafın onu nötrleyebilir.
Bunu kabullenmek nasıl bir duygu bilir misin?
..
Konuşmak istemiyorum.
Bu kadar basit.
İstemiyorum!..
Neden üzerime gelirler?
..
Hiçbir şey yokken ağlayabilirim de ben.
Öyle..
Belki de her şey güzeldir asıl dünyamda
Diğer tarafımda bir ölü varken..
Ölüm her mutluluğu gölgelendirmez mi?
...
İstemiyorum.İlgi istemiyorum.Gülmek de istemiyorum:)
Bu aralar böyle..
İnsanlar uzak durmalı benden.
Kalp kırmamaya dikkat eden biri değilim çünkü
Kalbi tuz buz olan birinden ne bekliyordunuz ki?
...
Yazmak da istemiyorum.
Şu kadarı bile ne kadar saçma oldu değil mi?
İlk defa şu hallerimi klavyeye dökmeye çalıştım.
Olmadı evet..
Olmadı!..
..
Olsun diye yazmadım ki zaten.

15.11.09

dolaylı anlatım

"kral olduğuna inanan bir deli, kral olduğuna inanan,

yâni 'kral'lık göreviyle dolaysızca özdeşleşen

bir kraldan daha deli değildir."
slavoj zizek.

11.11.09

Ağlamak istiyorum.
Sadece ağlamak.
susmak.
ağlamak.
susmak.
ağlamak.
... 

8.11.09

Bunlarla teselli(!) oluyorum..

Hayatta pek çok insanla karşılaşırsın.
Ama sadece gerçek dostlar kalbinde iz bırakır.
İstenmeyen bir şekilde seni aldatmışsa bu onun suçudur.
Eğer o kisi seni pek çok kez aldatmışsa bu senin suçundur
Akıllı insanlar fikirleri tartışırlar,
Normal insanlar sonuçları..
Küçük insanlar ise küçük şeyleri tartışırlar..
Kim para keybetmişse çok şey kaybetmiştir,
Kim bir dost kaybetmişse daha fazlasını kaybetmiştir
ve kim inancını kaybetmişse herşeyini kaybetmiştir..
Başkalarının hatalarından öğren,kendi hatalarından öğrenemeyecek kadar kısa bir ömrün var..
Hiçbir zaman bir başlangıç ya da son yok..
Dün geçti..
Bugün hediye..
Yarın ise muamma..

Ps:vecihi;Başın Sağolsun. 

5.11.09


Psikiyatrımın sözlerini avuçlarımda taşıyorum

3.11.09

Hipotez..!

Ego Dostum Ego!
Bu İnsanların Tek Sorunu;EGO!

2.11.09

Gidiş o gidiş..

İnsanın hayatında belli bir yere sahip,asla unutulmayacak kişiler vardır..hani kimse tutamaz yerini..
Yusuf Çiçek de benim için öyleydi..Fizik öğretmenim olurdu kendisi yani o zamanlar fen bilgisi..:)

Bundan yıllar yıllar önceydi..Oks denilen bir sistemin parçasıydım..
Fen bilgisi derslerini çok severdim..Sanırım dersten çok hocamı seviyordum..
Zamanın çok yaklaştığı,artık sınava sayılı gün kaldığı bir vakit yine fen dersindeydik.Elektrik testi çözmek üzere serbest bıraktı bizi Yusuf hoca..Serbest bıraktığı zaman,isteyen çözer,isteyen hayal kurardı..Ama o bizi hep gözlemlediği için hayal kurmak bile hayaldi..Arka sıra çocuğu ixir,ne hayal kurardı ne test çözerdi..tam da o sırada sınıfın taa bir ucundan o çok sevgili Yusuf hoca,herkesin pür dikkat test çözdüğü bir sessizlikte(ayrıca ilk defa adımı söyledi,sınıf çok kalabalık olduğundan adımı bildiğini bilmezdim..)'İxir??Bir sorun mu var?'dediği anda ixirin zaten al al olan yanakları resmen domates olmuştu..O şaşkınlık içerisinde ki herkes ona bakar vaziyette 'Hayır hocam..Neden ki :s ??'cevabını verdi..Sonra hayatta aklından çıkmayan cevabı verdi Yusuf hoca..çok güzel bir tespitti çünkü..Cevap da şu idi;
'Gözlerindeki ışıltıyı göremiyorum da!!'

Gerçektende ben ufakken herkes gözlerimi beğenirdi..Parlıyomuşmuş..Sonra az bi büyümeyegöreyim herşey gitti..Ne yusuf hoca kaldı,ne o kolay elektrik testleri ne de gözlerimdeki ışık..
Gidiş o gidiş yani...

Sabah gözümün tam üstünde beliren kızarıklığı şaşkınlıkla izlerken gözlerime bakınca aklıma gelen olaydı..Muhtemelen akşam olunca o da gider..

1.11.09

Biliyor Musun..

Bugün güzel bir gündü.. O_o